Over 10 years we help companies reach their financial and branding goals. Engitech is a values-driven technology agency dedicated.

Gallery

Contacts

411 University St, Seattle, USA

engitech@oceanthemes.net

+1 -800-456-478-23

1G Nedir?

1G ilk nesil kablosuz telefon teknolojisidir. Mobil telsiz telefon sistemlerinin (0G olarak bilinir) yerini aldı. 1980’li yıllarda oluşturulan bu teknoloji, hücresel bir ağ sistemi kullanır.

+
Tahmini Kullanan Sayısı
Kullanım Yılı
// Avantajları

1G, hücresel bir teknoloji kullanır ve hücreler arası geçiş desteği sunar. Dolayısıyla:

  • Geniş kapsama alanı
  • Yüksek kapasite
  • Yük dağıtımı olanağı

Sunar. Buna ek olarak, 1G ile ortaya atılan dolaşım (roaming) tekniği sayesinde 1G cihazların birçok ağda kullanılabilmesi, dolayısıyla telefon değiştirmeden yurt dışında da görüşme olanağı sunulmuştur.

// Dezavantajları

1G, analog veri akışı teknolojisini kullanır. Bunun sonucu olarak:

  • Enterferanslara dayanıklı değildir.
  • İsteyen her kişi, her 1G telefon görüşmesini dinleyebilir.
  • Veri iletişimi gibi hizmetlere olanak tanımaz.

Bu sorunlar 2G standardı ile aşılmıştır.

// Hücresel Ağ Nedir?
  1. Hücresel Ağ;

Bir hücresel ağ, birkaç radyo hücresi (kısaca “hücre” de denir) kullanılarak yaratılmış bir kablosuz ağ tipidir. Her hücreye hizmet bir baz istasyonu tarafından verilir. Günümüzdeki popüler örnekleri GSMDECT veya Wi-fi‘dir.

            Hücresel ağlar, normal ağlara göre birçok avantaja sahiptir:

  • Daha yüksek kapasite
  • Daha az güç harcaması
  • Daha iyi kapsama

1.1 Baz İstasyonu;

Baz istasyonu
, iki yönlü bir mobil ağsisteminde yayın yapan birimdir.

Radyo sistemindeki bir antenden farklı olarak, baz istasyonu hem sinyal alır, hem de sinyal gönderir yani iki antenden oluşur. Günümüzde baz istasyonları değişik yönlere doğru değişik güçlerde yayın yapma kabiliyetine sahip olan tevcihli antenler kullanır. İnsanların dikkatini çekmemek için, baz istasyonları değişik boy ve şekillerde olabilir.

1.2 DECT;

Türkçe karşılığı dijital geliştirilmiş kablosuz telekomünikasyon olan Dect, İngilizce Digital enhanced cordless telecommunications veya Digital European cordless telecommunications kısaltmasıdır. Kablosuz telefon iletişimi için geliştirilmiş bir standarttır. Başta Avrupa için geliştirilmiş olsa da Kuzey Amerika ülkeleri hariç dünya genelinde benimsenmiştir.
DECT, 1880-1900 frekans bantlarında çalışmaktadır.

1.3 GSM;

  • Global System for Mobile Communicationsveya kısaca GSM (Türkçe: Mobil İletişim İçin Küresel Sistem), bir cep telefonu iletişim protokolüdür. Önceleri Avrupa Telekomünikasyon Standartlar Komitesi’nin Groupe Spéciale Mobile (Türkçe: Mobil İletişim Özel Grubu) isimli alt kuruluşunun ismini taşıyan GSM, daha sonraları sistemin küresel bir çapa ulaşmasıyla yeni adıyla anılmaya başlandı. En yaygın olan cep telefonu standardı olarak 212 ülkede 2 milyardan fazla insan tarafından kullanılmaktadır. En kullanışlı özelliklerinden birisi kullanıcıların aynı hat ile değişik ülkelerden görüşme (roaming) yapabilmeleridir. Tüm GSM standartları, hücresel ağ kullanır ve dolaşım sırasında bile hücreler arası geçiş yapma kabiliyetine sahiptir. Dolayısıyla teoride, eğer kapsama alanından çıkmazsanız, cep telefonu ile tüm dünyayı telefon konuşmasını kesmeden dolaşmak mümkündür.
  • Tarihçe;

    1980’li yılların başlarında, Avrupa ülkelerinde birbirinden farklı ve uyumsuz sistemler bulunmaktaydı. Avrupa Birliği fikrinin yaygınlaşmasıyla kullanışlı bir sistemin standartlaştırılması gerekliliği doğdu. Bu doğrultuda Avrupa Posta ve Telekomünikasyon İdareleri Birliği (CEPT, Fr: Conférence européenne des administrations des postes et télécommunications) adlı bir grup kurarak, Batı Avrupa için ortak bir mobil sistem ortaya konulmasına önayak olundu. Bu grup Groupe Spéciale Mobile adını aldı ve bu sisteme de GSM dendi. 1990’lı yılların başında GSM, Doğu Avrupa ve Avustralya’ya yayıldı. Ardından ABD ve Güney Amerika’da GSM sistemini kullanmaya başladı. Geçen yıllarla GSM sisteminin belirmesiyle ulusal iletişim tekelleri dağılmaya başladı. Japonya ise bu sisteme katılmayarak GSM ile uyumlu olmayan kendi mobil sistemlerini kurdu.
  • Nesilleri;

    Mobil Telefon Sistemlerinin aşağıdaki nesilleri vardır:
  • 0G olarak adlandırılan ilk nesil sistemlerde, analog veri akışı kullanılır.
  • 1G olarak adlandırılan ilk nesil sistemlerde, analog veri akışı kullanılır.
  • 2G olarak adlandırılan ikinci nesil sistemlerde sayısal veri akışı kullanılır.
  • 3G olarak adlandırılan üçüncü nesil sistem ile daha hızlı veri transferi ve bant genişliğinin daha verimli kullanımı mümkün olmuştur.
  • 4G olarak adlandırılan dördüncü nesil sistem ile kapsama alanı başta olmak üzere 3G ile çözülememiş olan sorunların çözülmesi beklenmektedir.
  • 5G olarak adlandırılan ikinci nesil sistemlerde devre anahtarlamalı sistemlere ilave olarak paket bazlı veri iletişimin eklenmesini (GPRS, EDGE) içeren şebekeleri ifade eder. GSM 2G ve 2.5G kategorisine giren ikinci nesil bir sistemdir.

Türkiye’de, 1G (NMT) ve 2G teknolojileri yaygın olarak kullanılmakta olup 10 Eylül 2007 tarihinde Ulaştırma Bakanlığı tarafından ihaleye çıkarılan 3G lisans satışında ihaleye tek firmanın katılması sonrasında, Avea ve Vodafone mobil telekomünikasyon pazarında rekabet şartlarının oluşmamış olduğunu ve pazardaki etkin rekabetin oluşmasının en önemli etkenlerinden biri olan Numara Taşınabilirliğinin yürürlüğe girmemiş olduğunu belirterek ihalenin iptalini talep etmişlerdir. Bunun neticesinde Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca ihalenin yapılabilmesi için gerekli şartlardan biri olan “ihale öncesi rekabet koşullarının oluşmuş olması” maddesine istinaden 3G lisans ihalesinin iptaline karar verilmiştir. Yeni lisans ihalesi öncesinde rekabet koşullarının oluşması ve bu sayede Kamu İhale Kanunu’na uygun olarak ihalenin gerçekleştirilebilmesi için Avea ve Vodafone Numara Taşınabilirliği meselesinin çözümü için çaba sarf etmişlerdir. Bu çabaların sonucunda önceleri sadece alan kodu değişimi olmak ve diğer numaraların sabit kalması maksadıyla numara değişimi olmaktayken, daha sonra bu durum normalleştirilerek telefon numarası tamamen sabit kalıp, GSM operatörleri arasında geçiş olanağı sağlanmıştır.

1.4 Wi-Fİ;

  • Wi-Fi(İngilizce: Wireless Fidelity, Türkçe: Kablosuz Bağlantı Alanı) kişisel bilgisayar, video oyunu konsolları, dijital ses oynatıcıları ve akıllı telefonlar gibi cihazların kablosuz olarak birbirlerine bağlanmasını sağlayan teknolojidir.
  • Wi-Fi, ürünlerin kablosuz bağlantı sağlayabildiğini gösteren bir uyumluluk göstergesidir ve IEEE 802.11a, IEEE 802.11b, IEEE 802.11g, IEEE 802.11n ve IEEE 802.11ac standartlarına göre belirlenir.
  • Wi-Fi dizüstü bilgisayarlar, PDA’larve diğer taşınabilir cihazların yakınlarındaki kablosuz erişim noktaları aracılığıyla yerel alan ağına bağlanabilmesini sağlar. Bağlantı, kablosuz erişim noktaları ve cihazın ortak desteklediği, IEEE 802.11 protokolüne bağlı olarak 2,4 GHz veya 5 GHz radyo frekansında gerçekleştirilir. Veri, CSMA/CA (Carrier sense multiple access with collision avoidance) protokolüne uygun gönderilip alınır ve böylece paketlerin iletimi sırasında hata oluşması sorunu çözülür.
  • Wi-Fi; kişisel bilgisayar, akıllı telefon, oyun konsolu ve dijital işitsel cihazların kablosuz ağ sahası içerisinde internete bağlanmasını sağlayan bir teknolojidir. Wi-Fi’ın erişim noktaları, bir oda gibi küçük alanlardan, birkaç milkarelik geniş alanlara kadar etki edebilir, buralarda internet erişimini sağlayabilirler. Ev ve ofislerdeki özel kullanımının yanında kamuya ait alanlarda da ücretsiz olarak veya diğer ticari şekillerde kullanılmaktadır. Havaalanları, otel ve restoran gibi yerlerde genel olarak bu hizmet ücretsiz olarak sağlanmaktadır. 2008’den bu yana 300 metropolite Wi-Fi (Muni-Fi) projesi başlamıştır.

Özellikleri

  • Lisans gerektirmeyen frekanslarda çalışır
  • Ağ için kablolama gereksinimi yoktur, böylece kablo çekilemeyecek binalarda veya binalar arası bağlantılarda kolaylık sağlar.
  • Diğer kablosuz çözümlere göre çok daha ucuz ve kolay alınıp kurulabilir.
  • Birden çok kablosuz erişim noktası kullanılan ağlarda kablosuz dolaşım ile kablosuz iletişim kesilmeden bir erişim noktasından diğerine geçiş yapılabilir.
  • WEP, WPAve benzeri kablosuz şifreleme yöntemleri veya IEEE 802.1x gibi yetkilendirme yöntemleriyle çeşitli güvenlik seçenekleri sunar.
  • Wi-Fi Global bir standart kümesidir, dünyanın her yerinde aynı şekilde çalışır.

En son, yeni bir güvenlik standardı, Wi-Fi Protected Setup, kolaylıkla Internet’e bağlanmak için sınırlı grafiksel kullanıcı arayüzüne sahip cihazlar gömülü sağlar. Wi-Fi Protected Setup 2 tip yapılandırmaya sahiptir: Düğme aracılığı ile yapılandırma ve PIN ile yapılandırma. Bu gömülü cihazlar da Şeylerin Internet denir ve düşük-güç, pille çalışan gömülü sistemler vardır. GainSpan gibi gömülü Wi-Fi, Wi-Fi üreticilerin tasarım yongaları ve modülleri bir dizi.

Menzili

Wi-Fi ağlarının menzili kullanılan ortama göre oldukça değişik mesafelere ulaşmaktadır. Bu, sinyal kalitesinin çevredeki yapılara bağlı olarak düşmesiyle alakalı bir durumdur. Sinyal seviyesindeki düşüş ile hız kaybı da oluşmaktadır. Teorik olarak 300 mbit olarak ifade edilen hız çevresel faktörlere göre 0 mbit’e kadar düşmekte, bu durum da bağlantıda kopmalara neden olmaktadır. Teorik olarak 1,5 km ile ifade edilen menzil, kapalı alanlarda ve mevcut engellere bağlı olarak 300 metreye kadar düşmektedir.

Olumsuzlukları

  • Lisans gerektirmeyen frekans aralıklarında çalıştığı için, Wi-Fi cihazlar diğer kablosuz cihazlarla çakışabilir veya birbirlerinin iletişimini engelleyebilirler.
  • 2,4 GHz frekans aralığında çalışan 802.11b ve 802.11g uyumlu cihazların iletişim kalitesi ve hızı, diğer Wi-Fi cihazlar dışında, Bluetooth, mikrodalga fırın, telsiz telefon, bazı telsizler ve benzeri radyo sinyalleriyle çalışan cihazlar tarafından düşürülebilir veya tamamen engellenebilir.
  • Wi-Fi için yapılan uluslararası düzenlemelerin tümü aynı olmadığı için değişik ülkeler için üretilen cihazların bazı kanallarda uyumsuzluk çıkarması olasıdır.
  • Diğer standartlara göre güç tüketimi oldukça yüksektir.
  • Kablosuz olsa dahi gereksinimleri çoktur.
  • En yaygın kablosuz şifreleme standardı, WEP’in, düzgün yapılandırıldığında bile kolaylıkla kırılabildiği görülmüştür. 2003’te cihazlarda kullanılmaya başlanan WPA ve WPA2 şifreleme standartları ise bu sorunu çözmeyi amaçlamıştır.
  • Wi-Fi kullanıcılarının küçük bir kısmı, Wi-Fi kullandıktan sonra bazı sağlık sorunlarıyla karşılaştıklarını bildirmişlerdir. Wi-Fi hastalığı veya Wi-Fi duyarlılığının, olağan dışı baş ağrısıyla birlikte şu belirtileri gösterdiği bildirilmiştir: mide bulantısı, kalpte ritim düzensizliği, denge kaybı ve baş dönmesi, göğüs ağrısı, aşırı stres, panik atak ve idrak ile ilgili sorunlar. Bazı sağlık uzmanları, bu sağlık sorunlarını nörolojik unsurlarla açıklamıştır.
Güvenlik

Kablosuz iletişimde radyo sinyalleri kullanıldığı için, kullanıcı ile kablosuz erişim noktası arasındaki iletişim dinlenebilir. Bunu engellemek için WEP, WPA ve WPA2 gibi şifreleme yöntemleri kullanılsa da, bu şifreleme yöntemleri hâlen yeterince güvenli görülmemektedir. Yeterli sayıda şifrelenmiş paket toplandıktan sonra birçok şifreli kablosuz iletişim çözülebilir. Bu yüzden, çeşitli şirketlerde, okullarda vb yerlerde kablosuz bağlantı yapan kullanıcıların ağa erişmeleri için VPN ve benzeri, üst katmanlarda çalışan şifreli iletişim yöntemleri kullanılmaktadır. Protokolü 802.1x dir.

2. Analog Veri;

Analog veri, zamana göre değişen başka bir türden niceliği temsil edip kendisi de zaman göre değişen ve sürekli bir özellik gösteren veridir. Farklı bilimlerde de köken olarak farklı olmakla birlikte aynı işlevi gören ve birbirine karşılık gelen yapılardan her birine verilen isim olan analog kelimesi burada da aynı şekilde büyüklük değişimleri açısından başka bir sinyalin eşdeğeri olan sinyallere verilen isimdir. Böylece bir ortamdaki veri başka bir ortamda temsil edilebilir ve işlenebilir hale gelir. Örneğin analog bir ses sinyali, ses dalgalarının oluşturduğu basınç kuvvetini elektrik ortamında gerilim ile eşleştirerek temsil edilebilmesini sağlar. Analog ses sinyalinde gerilim değeri zamana göre sürekli bir değişiklik gösterir ve bu değişiklik orijinal ses sinyalindeki ses dalgalarının oluşturduğu basınç kuvvetinin değişimine paralellik gösterir. Yani diğer bir deyişle analog bir ses sinyalinde gerilim değeri orijinal ses sinyalindeki ses dalgalarının basınç kuvveti büyüklüğüne endekslenmiştir. Sayısal veya dijital veriler ise orijinal verinin değerlerinin belirli zaman aralıklarıyla örneklenmesi sonucu elde edilen sayı değerlerinin sıralanmasıyla oluşan veridir. Dolayısıyla analog veriler gibi orijinal veriyle sürekli eşleşme özelliğine sahip değildir çünkü zamanın sadece belli noktalarında örneklenerek oluşturulmuştur. Analog sinyaller, giriş sinyalinin bazı başka sinyaller ile toplamaçarpma veya faz farkı gibi elektriksel işlemler geçirilerek değiştirilmesi ile elde edilir. Dolayısıyla, giriş sinyali ve çıkış sinyali arasındaki geçiş bir matematiksel formül ile gösterilebilir. Analog veri ile sayısal veri arasındaki en büyük fark, analog verinin sürekli (İngilizce continuous) olan bir ölçekte, sayısal verinin ise rakamlarla sınırlı olan, sürekli olmayan (İngilizce discrete) bir ölçekte var olmasıdır.

3.Dolaşım;

Dolaşım (İngilizce roaming) özelliği, GSM ile birlikte ortaya çıkmış bir teknolojidir ve bir mobil ağın (veya şebeke operatörünün) abonesi olan bir kullanıcının bu aboneliğini diğer ağlarda da kullanabilmesine olanak tanır.

Uygulamalar

Dolaşım sayesinde bir ağ sadece bir bölgeyi kapsama alanına alıp diğer bölgelerdeki hizmetini de başka ağlar üzerinden verir. Bunun uygulamaları şu şekildedir:

  • Uluslararası dolaşım sayesinde bir abone mobil cihazınıkendi ülkesinin dışındayken de kullanmaya devam eder
  • Yeni şebekeler, ağlarını kurduğu süre içerisinde kapsama alanı sorunlarını ulusal dolaşım ile aşabilirler
  • Daha yüksek teknoloji ile kurulan şebekeler, karşılıklı dolaşım sayesinde eski şebekenin geniş kapsama alanından faydalanabilir, eski şebekenin aboneleri ise yeni şebekenin sunduğu olanaklardan faydalanmaya başlayabilir

Sistemin en büyük avantajı, tüm ağlarda kullanıcının telefon numarasının aynı olması ve telefonunun aynı şekilde çalışıyor olmasıdır.

Mobile terminated call

MTC (mobilde sonlanan çağrı), taşınabilir cihaza doğru yapılan normal telefon çağrıları, kısa mesaj (SMS) gibi işlemleri anlatır.

4. Hücreler Arası Geçiş;

Bir hücresel ağda, servislerden yararlanırken (yani, GSM’de konuşma veya veri iletişimi sırasında) kullanıcının yer değiştirmesi; kullanıcının bir hücrenin kapsama alanından çıkıp başka bir hücrenin kapsama alanına girmesini gerektirir.
Hücreler arası geçiş, kullanıcı hücre değiştirirken var olan iletişimin kesilmemesini sağlar. Bu, şu şekilde elde edilir:

  • Hücre değiştireceğini “anlayan” mobil cihaz, diğer hücrenin baz istasyonuna “geçiş isteği” mesajı gönderir. Bu esnada, servis hala eski hücrenin baz istasyonu tarafından verilir.
  • Bu baz istasyonunun yönetim ünitesi, bazı kontrollerin ardından geçiş isteğini kullanıcının o an bağlı olduğu baz istasyonuna gönderir.
  • İki baz istasyonu aralarında anlaştıktan sonra, mobil cihaza “baz istasyonu değiştir” sinyali gönderir.
  • Bu durumda, mobil cihaz yeni baz istasyonuna bağlanır ve görüşme veya veri iletişimi o istasyondan devam eder. Bağlantı tamamlanınca mobil cihazın eski istasyonunda kullanmakta olduğu kaynaklar diğer kullanıcıların kullanımına açılır.

// Bize bir mesaj bırakın! Sorularınızı 7/24 cevaplamak için buradayız.

DANIŞMAYA İHTİYACINIZ VAR MI?